Avrupa Birliği (AB), Siyonist rejim İsrail ile diplomatik ilişkileri başlatmak için anlaşma imzalayan ve Kudüs'te büyükelçilik açmaya hazırlanan Kosova'ya tepki gösterdi.
AB, Kosova'nın AB entegrasyonuna yönelik taahhütlerine uymasını istedi.
AB Komisyonu sözcülerinden Peter Stano, Kosova'nın Kudüs'te büyükelçilik açma kararından üzüntü duyduklarını belirterek, "Bu karar Kosova'yı Kudüs konusunda AB'den farklı bir yöne çekmektedir." açıklamasında bulundu.
AB ülkelerinin işgalci rejim İsrail'deki büyükelçiliklerinin Tel Aviv'de bulunduğunu hatırlatan Stano, "AB, uzun zamandır Kudüs'ün statüsünün İsrail ile Filistin arasındaki doğrudan müzakerelerle bulunması gerektiğini savunmaktadır." ifadesini kullanarak Kosova’yı uyardı.
Siyonist İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümden yana olduklarını belirten Stano, bulunacak çözümle Kudüs'ün iki ülkenin de gelecekteki başkenti olması fikrini benimsedikleri iddiasında bulundu.
Kosova ile işgalci rejim İsrail arasında diplomatik ilişkilerin resmen başlatılmasına yönelik anlaşma 1 Şubat'ta imzalanmış ve Siyonist rejim İsrail, Kosova'nın Kudüs'te büyükelçilik açmak için yaptığı başvuruyu da onaylamıştı.
Kosova'nın bağımsızlığını AB üyelerinden Yunanistan, Romanya, Kıbrıs Rum yönetimi, Slovakya, İspanya ile AB dışındaki birçok devlet henüz tanımıyor.
Kosova-Siyonist İsrail İlişkisi
Dünyanın sadece bir kısmının tanıdığı, Müslüman çoğunluklu bir ülke olan Kosova, işgalci rejim İsrail ile resmi olarak diplomatik ilişkiler kurduktan sonra Kudüs´te bir büyükelçilik açmayı da planlıyor.
Şalom Gazetesi’nin verdiği habere göre, Kosova Dışişleri Bakanı Meliza Haradinaj-Stublla ve İsrailli mevkidaşı Gabi Ashkenazi pazartesi günü bir anlaşma imzaladı.
ABD eski Başkanı Donald Trump yönetiminin arabuluculuk yaptığı görüşmelerde eylül ayında işgalci rejim İsrail'in Kosova'yı bir ülke olarak tanımayı kabul edeceği haberi ortaya çıkmıştı. Ancak büyükelçiliğin planlanan yeri pazartesi gününe kadar açıklanmamıştı.
Siyonist İsrail rejimi Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya göre Trump yönetimi Tel Aviv bölgesinde büyükelçilikleri olan ülkelerin onları Kudüs'e taşıması için önemli diplomatik çabalar gösterdi ve ciddi baskılarda bulundu.