Filistinli mücadeleci alim ve şahsiyetler, Filistin meselesi konusunda ABD’nin yeni hükümetine umut beslemenin yanlış olduğunu belirtti.
Önde gelen şahsiyetlere göre; işgalci rejim İsrail'in “İbrahim’i din” olarak adlandırdıkları şeyi tanıtma iddiasıyla ABD yönetimi Filistinlileri haklarından mahrum etmeye çalışıyor.
Filistinli şahsiyetler, (İsrail ile İlişkilerin Normalleşmesi Karşısında Birlik) adlı Arap-İslam Konferansı’nda ABD’nin yeni yönetiminin de eski başkan Donald Trump yönetiminin politikalarını izleyeceğini ve yeni başkan Joe Biden'a umut beslemenin yanlış olduğunu belirtiyorlar.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Ebu Ahmed Fuad bu konferansta yaptığı konuşmada: “ABD’nin yeni hükümetine umut besleyenler yanılıyorlar. Bu hareket direniş cephesinin duruşuna dayanmaktadır. Direniş ekseni, Filistin halkının haklarının ve mücadelelerinin savunucusudur ve kendimizi, Siyonist rejimle mücadelede etkili bir varlık gösteren direniş ekseninin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.
ABD’nin yeni yönetimi, özellikle ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması meselesi olmak üzere Trump yönetiminde onaylanan her şeyi pekiştirmeye hazırdır ve bu, ABD’nin yeni yönetiminin desteklediği bir konudur.” açıklamasında bulundu.
Fetih Hareketi Merkez Komitesi Üyesi İzam el-Ahmed de bu konferansta yaptığı konuşmada: “Trump, Filistin davasının tamamen yok edilmesi yolunda umutsuzluk ve çaresizlik yaymak için Yüzyılın Anlaşmasının bir parçası olarak Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmeyi ilerletti. Trump, işgalci rejimin varlığını sürdürmek ve Filistin topraklarına el koymak istiyordu, bu yüzden bazı Arap rejimlerinin İsrail düşmanıyla gizli ve açık ilişkilerini kötüye kullandı.” dedi.
Normalleşme Anlaşmaları Bir Aldatmaca
Mescidi Aksa’nın İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri de konferansta yaptığı konuşmada: “BAE ve İsrail ile müttefikleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, normalleşme değil, İsrail düşmanı ile bir ittifaktır ve bu, ilişkilerin normalleşmesinden daha tehlikelidir ve uzlaşma anlaşmaları aslında şeytani bir cephenin oluşumudur. İbrahim’i din olarak adlandırdıkları şeyi tanıtma amacı uydurma ve hayali bir meseledir ve bunun amacı işgalci rejim yetkililerini Mescid-i Aksa’ya getirmek ve buraya ayaklarını alıştırmaktır. İsrail'le uzlaşmak için acele edenler, hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve İslam'ın tüm gerçekleriyle çelişen bir İsrail rivayetinden etkilenmişlerdir. İsrail rivayeti, Filistinlileri yasal, dini ve mezhebi haklarından mahrum etmektedir.
İşgalcilerle ittifak kuran ülkeler, İbrahim dini dedikleri şeyin planının tehlikesini anlamıyorlar.
Bu şeytani cephe, düşman İsrail ve uzlaşmacı ülkelerden oluşuyor ve bu Siyonist-Amerikan koalisyonu ümmet hareketine darbe vurmak içindir.” İfadesini kullandı.
ABD’nin Filistin Davasına Bakışı
ABD Birleşmiş Milletler elçisi, Joe Biden yönetiminin Trump döneminde kesilen Filistin’e olan yardımın geri getirileceğini ve iki devletli çözüm için çalışılacağını açıklamıştı.
Filistinliler, Barış Planı kapsamında 2018 yılında ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasının ardından Donald Trump yönetimiyle siyasi, ardından da güvenlik ilişkilerini kesmişti.
Trump döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Gazze ve Batı Şeria’ya yapılan 200 milyon dolarlık ekonomik yardımın başka alanlara kaydırılmasını istediğini açıklamıştı.
ABD Başkanı Joe Biden ise işgalci rejim İsrail’in Batı Şeria’nın büyük bir bölümünü ilhak etmesini içeren Trump’ın planına karşı çıkmış ve 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamak için iki devletli çözüm ilkesine bağlılığını ilan etmişti.
//Abdullah Yiğit-Ajanslar