1 Nisan 1991'de Ehud Barak (1942 doğumlu) korgeneral rütbesine yükseltildi, İsrail'in 14. genelkurmay başkanı oldu ve 49 yaşında İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarihinin en genç üyesi oldu.
1995'te Yitzhak Rabin suikastının ardından Ehud Barak İsrail'in Dışişleri Bakanı oldu. 1997'de İsrail İşçi Partisi'nin lideri oldu. Barak'ın 1959'da orduya katılmasının ardından yaptığı sayısız askeri görev ve kariyer ve faaliyetlerinin bir listesi, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) komuta zincirinin tepesine doğru istikrarlı yükselişi var. İsrail ulusal güvenliğine yaptığı muazzam katkıları, ordunun seçkin savaş hizmeti madalyası olan birisi olmanın yanı sıra ayrıntıları gizli kalan gizli operasyonlarda Siyonist İsrail rejimine yaptığı hizmetler de var.
Ehud Barak, 1942'de Siyonist yaşam merkezi de olan Mishmar HaSharon kitbuz’unda doğdu. Barak, IDF göreve başlamasından kısa bir süre sonra, yaklaşık 18 yaşındayken, takım ve şirket liderinden komutan yardımcısı ve komutanına kadar seçkin özel harekat birimi için seçildi.
1967 Altı Gün Savaşı sırasında gezici bir keşif birimine komuta etti; Mısır ile Süveyş Kanalı kıyısındaki 1969-1970 Yıpratma Savaşında bir zırhlı bölüğün başındaydı; 1973 Yom Kippur Savaşı sırasında zırhlı bir taburu yönetti. Bu arada, Barak'ın gizli askeri operasyonları arasında, Mayıs 1972'de Tel Aviv'e kaçırılan bir Sabena uçağında 97 rehineyi kurtaran havaalanı bakım görevlileri kılığına girmiş bir ekibin liderliği de vard. Bir ay sonra, özel harekat ekibinin güney Lübnan'da bir teftiş gezisine çıkan beş Suriyeli subayı yakaladığı bildirildi.
1973 baharında Barak, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) İsrail, Yahudi ve Avrupa hedeflerine yönelik askeri operasyon faaliyetlerini yöneten üç Filistinli direniş liderine yapılan suikaste de katıldı, İşgalci Siyonist rejimin askeri kuvvetleri tarafından Beyrut'un merkezine yapılan işgal ve saldırı baskınında yine o vardı. 1976'da ünlü Entebbe baskını operasyonuna katıldı ve Nisan 1988'de Tunus'ta FKÖ'nün operasyon şefi olan Abu Cihad'a karşı düzenlenen suikasti planladı.
1974'te Barak, IDF'nin tank komutanları kursunun başına atandı ve sonraki altı yıl içinde düzenli bir zırhlı tabur, düzenli bir zırhlı tugay, bir yedek tümen ve son olarak da düzenli bir tümen komutanlığında bulundu.
Ordu, onu profesyonel bir asker olarak üst düzey komutanlık için yetiştirirken, Barak'ın yüksek öğrenimine de sponsor oldu. 1968'de Kudüs'teki Hebrew Üniversitesi'nden hem fizik hem de matematik dalında lisans derecesi aldı ve 1978'de Stanford Üniversitesi'nden sistem analizi alanında ileri bir yüksek lisans derecesi aldı. Barak, keskin zekası ve analitik becerisiyle tanınıyor.
Barak'ın kariyeri 1 Ocak 1982'de tümgeneralliğe terfi ederek genel merkez planlama şubesi müdürlüğüne atandığında bir sıçrama daha yaptı. 1982 "Celile Barış" operasyonu denen katliamlar sırasında bir saha komutanıydı ve Lübnan'ın doğusundaki Beka'a Vadisi'nde faaliyet gösteren bir oluşumun lider yardımcısıydı. Oradan 15 Nisan 1983'te IDF askeri istihbarat şefi oldu.
7 Mayıs 1987'de Barak, General Dan Shomron komutasında dört yıl sonra Genelkurmay Başkanı olacağı yere Genelkurmay Başkan Yardımcısı olarak seçildi.
Ehud Barak, 1973 Yom Kippur travmasının, uzun süreli Lübnan müdahalesinin ve ilhak edilmiş Batı Şeria toprakları ile İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki intifada ayaklanmasının getirdiği yükün birleşik etkisi altında İsrail Silahlı Kuvvetleri’ni yeniden yapılandırmaya söz verdi.
Ordunun çok büyük, çok hantal ve çok maliyetli hale geldiğine ikna olmuştu, daha küçük, daha disiplinli ve daha hareketli bir IDF oluşturmaya çalıştı, ancak yine de gelişmiş teknolojiyle donatılmış ve bu konuda eğitilmiş bir orduyu disipline etmek kolay değildi.
Bu gündem, Barak'ı bir dizi geniş kapsamlı konu ve karara dahil etti. Birincisi, daha uzun menzilli bir savunma doktrini oluşturma ihtiyacıydı. İkincisi, azalan bir savunma bütçesini maksimize etmenin yollarını bulması gerekiyordu. Daha sonra, bütçeyle bağlantılı olarak, İsrail'in kendi yerli askeri sanayi ve silah geliştirme programını sürdürürken, maliyet/fayda esasına göre modern ekipman tedarikini garanti eden bir silah tedarik politikası benimsemesi gerekiyordu. Dördüncü olarak, Amerika Birleşik Devletleri ile stratejik bir ilişkiyi güçlendirmesi gerekiyordu. Beşinci ve son olarak, İsrail'de geleneksel olarak sosyal eşitleyici olarak kabul edilen ve değişen insan gücü ihtiyaçları için artan sayıda 18 yaşında genci bünyesine katan fakat yetişkinlerle bile başa çıkamayan IDF'nin toplumsal rolünün tanımlanmasına yardımcı olmak gerekliydi.
İsrail ordusunu 2000 yılı sonrasındaki olası savaş tehditlerine hazırlamanın ortasında, General Barak, Eylül 1993 İsrail-Filistin karşılıklı tanıma eyleminin daha acil güvenlik sonuçlarıyla başa çıkması için beklenmedik bir şekilde göreve çağrıldı. Ortak ilkeler ve zaman çizelgesi bildirisine göre, Barak'ın IDF'sine Gazze ve Eriha'dan aşamalı olarak geri çekilme çağrısı yapıldı, güçleri yeniden konuşlandırırken, tartışmalı bölgelerdeki İsrailli Siyonist yerleşimcilerin ve bir bütün olarak İsrail'in güvenliğini sağlamaya devam etti.
Ehud Barak, ordudan planlanan emekliliğinden önce bile, muhtemel bir savunma bakanı ve hatta muhtemelen gelecekteki başbakan olarak yüksek siyasi makam için doğal bir rakip olarak lanse edilmişti. 35 yıllık askerlik hizmetinin ardından 1994 yılında 52 yaşında sivil hayata geçiş yaptı.
Genç genelkurmay başkanı Barak'a akıl hocalığı yapan İzak Rabin, dönemin başbakanıydı. Yitzhak Rabin suikasta kurban gittiğinde Barak, 1995 yılında Rabin'in halefi Şimon Peres tarafından Dışişleri Bakanı olarak atandı. 1996'da Peres, rakibi Benyamin Netanyahu'ya yenilmişti.
Barak daha sonra 3 Haziran 1997'de Peres'in yerine İsrail İşçi Partisi'nin lideri olarak seçildi. Barak, işgal altındaki Filistin topraklarında ayrılıkçı bir uzlaşmadan yanadır. Sözde Filistin bağımsızlığından ödün vermeden kalıcı bir barışın sağlanabileceği konusunda iyimser bir duruş sergiliyor, ancak İsrail'in kalıcı güvenliği sağlamak için yeterli miktarda toprak bulundurması gerektiğinde de ısrar ediyor.
17 Mayıs 1999'de başbakan seçildi. Mart 2001'de görevini tamamladı.
18 Haziran 2007'de tekrar işçi partisi liderliğine seçildikten kısa bir süre sonra savunma bakanı olarak göreve başladı. 3 Ocak 2009 tarihinde İsrail'in Gazze'ye karadan girerek yaptığı harekâtın emrini verdi.
Barak Gazze operasyonu sonrasında emekli olarak askeri ve siyasi kariyerine son verdi. Hamas sözcüsü Fevzi Barhum Barak’ın abu kararına, "İşgalci rejimin Başbakanı Benyamin Netanyahu hükümetinin bu operasyondaki siyasi ve askeri başarısızlığının kanıtı" diye değerlendirdi.
Sekiz gün süren operasyonda en az 158 Filistinli şehit olurken, altı İsrailli Siyonist de yaşamını yitirmişti.
İşgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasına karşın ‘Gazze’ye Özgürlük Hareketi’ tarafından organize edilen yardım gemileriyle Gazze’ye tıbbı, giysi, gıda ve inşaat malzemesi taşıyan İHH’ye ait Mavi Marmara gemisine, tarihler 31 Mayıs 2010’u gösterirken, İsrail askerleri tarafından silahlarla ateş edilerek baskın düzenlenmişti. Mavi Marmara olayı, uzun bir süre gündemde kalmıştı.
İşgalci İsrail rejimi ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkileri de bozan Mavi Marmara olayı sırasında Ehud Barak Genele Kurmay Başkanı idi.
Mavi Marmara gemisinde şehit edilen Furkan Doğan'ın ailesi, Barak'ın cezalandırılması talebiyle ABD’de California Bölge Mahkemesi'nde hukuk davası açtı.