Siyonist rejim İsrail’de İşçi Partisi’nin yeni lideri Merav Michaeli, siyasi sahneden silinmek üzere olan partisini önümüzdeki hafta yapılacak seçimlerde kurtarmaya çalışıyor.
Partiye 50 yıl içinde liderlik eden üçüncü kadın olan feminist aktivist Michaeli, cinsiyet eşitliği ve solun yenilenmesi yönünde bir savunma sembolü haline geldi.
Michaeli’nin Tel Aviv’deki ofisinde, varisi olmaya çalıştığı işgalci rejim İsrail eski Başbakanı Yitzhak Rabin’in küçük bir bronz heykeli var.
Daha önce Siyonist rejim İsrail siyaset sahnesine hakim olan İşçi Partisi’nin etkisi son yıllarda azaldı.
Aralık ayında erken seçim çağrısını takip eden kamuoyu yoklamalarında, partinin bir sonraki parlamentoda sandalye alamayabileceği söyleniyor.
Michaeli’nin partinin 24 Ocak’taki ön seçimlerinde elde ettiği ezici zaferi, partinin toparlanması yönündeki umutları tazeledi.
AFP’ye göre bunun ardından son yapılan kamuoyu yoklamaları, partinin İsrail parlamentosu Knesset’teki 120 sandalyeden 6’sını alabileceğini, yani geçen yılki seçimlerde kazandığını iki katına çıkarabileceğini gösterdi.
Michaeli (54), partinin Başbakan Benyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi ve rakibi Yair Lapid liderliğindeki Yeş Atid Partisi ile yarışamayacağını kabul ediyor.
Ancak, diğer partilerle ittifak kurarak, Netanyahu’nun üst üste 12 yıl iktidara geldikten sonra devrilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Michaeli, İşçi Partisi’nin zirvede olduğu 1966’da Tel Aviv yakınlarındaki kıyı kenti Petah Tikva’da doğdu.
İsrail tarihindeki tek kadın başbakan: “Golda Meir”
İşçi Partisi liderlerinden Golda Meir, işgalci rejim İsrail tarihindeki tek kadın başbakan oldu.
Bundan sonra parti, sağ kanat Likud partisinin yükselişi, 1993 Oslo barış anlaşmalarının başarısızlıkları ve 2000’deki ikinci Filistin intifadası gibi düşüşüne yol açan faktörlerle karşı karşıya kaldı.
Sol eğilimli siyasi inançlarını ‘son derece siyasallaşmış’ ailesi içinde edindiğini söyleyen Michaeli, “Herkesin eşitlik ve barıştan bahsettiği bir ailede büyüdüm. Bu politika değildi, hayattı” dedi.
Michaeli, kariyerine medya alanında başladıktan sonra 2013 yılında parlamentoya girdi. O dönemde İşçi Partisi’nin 15 milletvekili vardı. Oysa 20 yıl önce partinin parlamentodaki vekil sayısı 44 idi.
Knesset’te cinsiyet eşitliği, LGBT sorunları, işçi hakları, iklim değişikliği ve barış sürecine odaklanan Michaeli, partiye başkanlık ettikten sonra İşçi Partisi’nin itibarını onarmaya ve yeniden canlandırmaya çalışıyor.
Partiyi yeniden inşa etmeleri gerektiğine işaret eden Michaeli, “Bu zaman alacak, ancak başlamazsak bu asla olmayacak” diye konuştu.
Siyonist rejim İsrail’deki Bar Ilan Üniversitesi’nde görevli siyasi analist Julia Elad Strenger, “Sağla ittifaktan sonra partiden uzaklaşan bazı İşçi Partisi destekçileri, Michaeli’nin gelişinden bu yana partiye geri döndü. Bu, yeni bir umut verdiğinin bir göstergesidir” yorumunda bulundu.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında yapılan seçimlerden sonra, Amir Peretz liderliğindeki İşçi Partisi, Netanyahu’nun koalisyon hükümetine katılmaya karar verdi. Ancak bu adımıyla seçimlerden önce verdiği sözü tutmadı ve İsrail solunu kızdırdı. Peretz o zamandan bu yana siyaseti terk etti.
Michaeli, birçok yolsuzluk davasıyla suçlanan Netanyahu liderliğindeki bir hükümete katılmayı şiddetle reddetti ve bugün Knesset’te bir partiye başkanlık eden tek kadın siyasetçi.