Soruşturmada, çocukların gözaltına alınması için bir neden olmadığı sonucuna ulaşıldı.
İşgalci rejim İsrail ordusu, askerlerin Mart ayında Batı Şeria'da 5 Filistinli çocuğu gözaltına almasının hata olduğunu kabul etti.
Yaşları 8 ile 12 arasında değişen üçü kardeş 5 Filistinli çocuk, 10 Mart'ta El Halil kenti yakınlarındaki Mesafer Yatta kırsalında kenger toplamaya çıkmış ancak yerleşimciler tarafından bölgeden kovulmuştu. Daha sonra Yahudi yerleşimcilerce çağrılan İsrail askerleri, Filistinli çocukları gözaltına almıştı.
İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem tarafından yayımlanan görüntülerde, askerlerin gözaltı sırasında ağlayan Filistinli çocuklara aldırış etmemesi dikkati çekmişti.
Üç saat karakolda tutulan çocuklar daha sonra da serbest bırakılmıştı.
Siyonist rejim İsrail Savunma Güçleri tarafından yürütülen soruşturmada, çocukların gözaltına alınması için bir neden olmadığı sonucuna ulaşıldı. Ordu, Filistinli çocukların avukatı Gaby Lasky'ye gönderdiği mektupta "bazı çocukların cezai sorumluluk için gerekli yaşta olmadığının açık olduğunu” belirterek özür diledi.
Lasky, daha önce Siyonist İsrail basınına yaptığı açıklamada ülke yasalarına göre 12 yaşından küçük çocukların cezai olarak suçlanamayacağını söylemişti. Avukat, mektubun ardından Haaretz gazetesine, "Ordunun hatasını kabul etmesi iyi bir şey ama yeterli değil. İsrail ordusu daha önce de hukuka aykırı olarak cezai sorumluluk yaşında olmayan çocukları gözaltına aldı" dedi.
Ordunun yerli nüfusu koruma görevini bir kenara bırakarak asli görevinin yasadışı yerleşimleri korumak olduğunu düşündüğünü ifade eden Lasky, “Tazminat ödemeli ve şiddete yol açan ileri karakolları kaldırmalılar” uyarısında bulundu.
Filistinli Esirler Cemiyeti'nin geçen ay yayımladığı raporda, sadece bu yıl 230 Filistinli çocuğun çeşitli iddialarla İsrail güçlerince gözaltına alındığı belirtilmişti.
Siyonist İsrail’in İnsan Hakları Karnesi
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW), Siyonist rejim İsrail'in Filistinlilere yaptığının apartheid (ayrımcılık) ve zulüm olduğunu bildirdi.
Birleşik Krallık'ın saygın gazetelerinden Guardian, HRW'nun, bu tür iddiaları dile getiren ilk büyük insan hakları kuruluşu olduğunu yazdı.
Apartheid, uluslararası hukukta insanlığa karşı suç olarak kabul ediliyor. "Bir grup insanın temel haklarından kasıtlı şekilde yoksun bırakılması" diye tanımlanan zulüm de aynı şekilde görülüyor.
27 Nisan'da yayımlanan raporda, İsrail hükümetinin "İsrailli Yahudilerin, Filistinliler üzerindeki hakimiyetini sürdürmek için" kapsamlı bir politika uyguladığı ifade edildi.
HRW, Filistinlilere yönelik baskının apartheid'e yol açacağı konusunda yıllardır uyarıların yapıldığını ve bu konudaki "eşiğin" aşıldığını kaydetti.
"Bölgedeki ihlalleri 30 yıldır kaydediyoruz" diyen örgütün İsrail ve Filistin direktörü Ömer Şakir, bulguların İsrail'in davranışlarına ilişkin şimdiye kadar ulaşılan en sert bulgular olduğunu söyledi. HRW'nun, İsrailli yetkilileri insanlığa karşı suçlarla daha önce hiçbir zaman doğrudan suçlamadığını ifade etti.
Rapor, insan hakları ihlallerine ilişkin kayıtlara, İsrail yasalarının analizine, hükümetin planlarına ve yetkililerin açıklamalarına dayandırıldı.
HRW, işgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'de yaşayan milyonlarca Filistinliye yönelik politikaları, aynı bölgelerde yaşayan İsrailli Yahudilerle ilgili olanlarla karşılaştırdı.
"İsrail hükümetinin tek bir otorite olarak varlığı, işgal edilmiş topraklarda Yahudi İsraillileri ayrıcalıklı kılarken, Filistinlilere baskı oluşturuyor" sonucuna varıldı.
Ayrıca İsrailli Arapların, yasalara göre Siyonist/Yahudilerden daha düşük bir statüye sahip olduğu kaydedildi.
İşgalci rejim İsrail Dışişleri Bakanlığı ise HRW'nun "uzun süredir İsrail karşıtı bir politika sürdürdüğünü" bildirdi.
Raporun, "gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan bir propagadanda kitapçığı olduğu" iddia edildi…
Siyonist İsrail rejimine göre; "HRW'nun kurgusal iddiaları hem mantıksız hem de yanlıştır."
/İsrailpost