“Barış Şimdi” isimli STK tarafından düzenlenen bir girişim olan protesto, Kudüs'teki Zion Meydanı'nda, son birkaç gün içinde şehre yayılan "ırkçı ideolojiye" bir cevap olarak yapıldı.
Kudüs'te birkaç gün süren şiddet ve gerginliğin ardından cumartesi akşamı başkentte barış yanlısı bir protesto düzenlendi.
Protestoya her yaştan yüzlerce insan katıldı ve hepsi şiddete, ırkçılığa ve kışkırtmaya açık bir muhalefet dile getirmeyi umuyordu.
Protestocular, "işgalle demokrasi diye bir şey yok" diyerek, Yahudileri ve Arapları, son zamanlarda İsrail söyleminde yeniden ortaya çıkan aşırılık yanlısı ideoloji karşısında, özellikle de Haham Meir Kahane'nin aktif bir destekçisi olan Itamar Ben - Gvir'in İsrail siyasetine girmesinden sonra birleşmeye çağırdı.
Bir protestocu Jerusalem Post'a "şehrim için korkuyorum" dedi "Çocuklarımı eşit ve hoşgörülü bir Kudüs'te büyütmek istiyorum."
Ona göre, "bunun gibi ırkçı patlamaların genellikle liderler ve ırkçılar tarafından yürütülen kışkırtmalarla bağlantılı olduğunu" belirterek, şehirdeki çoğulcu topluluğun bu ilgili eğilimlere karşı çıkacak kadar güçlü olmasını umduğunu da sözlerine ekledi.
Birçok protestocu Post gazetesine verdiği demeçte, Başbakan Benyamin Netanyahu'ya karşı Balfour Caddesi'nde aynı anda gerçekleşen protestoya katılmayı planladıklarını söyledi.
Şehirde protesto sırasında polisle herhangi bir çatışma bildirilmedi.
Filistin Kızılay’ı, Kudüs şehrinde polis ile çıkan çatışmalarda yaralanan 6 kişinin hastanede kalmaya ihtiyaç duymadığını ve ilk müdahale sonrasında hastahaneden ayrıldıklarını açıkladı.
Hafta sonu boyunca başkentte de gerginlik yüksekti.
Perşembe gecesi, Yahudi aşırı sağ örgütü Lehava'ya bağlı aşırı sağcı Yahudi/Siyonist aşırılık yanlılarının Doğu Kudüs'e yürüdüğü ve "Araplara ölüm" diyerek onlarca kişinin yaralanmasına ve bazılarının da tutuklanmasına sebep oldu.
Lehava Çarşamba günü yaptığı açıklamada, geçen hafta Yahudilere yönelik son şiddeti protesto etmek için Tapınak Dağı'ndaki Ramazan Duaları devam ederken bir yürüyüş planladığını duyurdu.
Bu, bir tiktok videosunun sosyal medyada dolaşmasından ve bir Arap gencin Kudüs'teki hafif raylı ulaşım içerisinde bir Yahudi genci belirgin bir sebep olmadan tokatladığını göstermesinden sonra geldi.
Siyonist rejim İsrail polisi Araplar, Yahudiler ve güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların tüm raporlarına ulaşmak için mücadele ederken, şehrin birçok yerinde şiddetli ayaklanmalar patlak verdi.
Cumartesi akşamı da aynı gerginlikler devam etti.
Polis, Doğu Kudüs'teki ağırlıklı olarak Filistinli Silvan mahallesinde Siyonist yerleşimcilerle şiddetli çatışmalar olduğunu, isyancıların memurlara karşı biber gazı kullandığını ve onlara taş ve fişeklerle saldırdığını bildirdi.
Daha önce, Bar-ılan kavşağında bir taş atma olayı bildirildi. Bir polis raporu, özel bir aracın hasar gördüğünü ve iki yolcusunun yaralandığını, ancak tıbbi müdahale gerektirmediğini belirtti. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri, şüphelilerin ardından bölgeyi tarıyor.
Başka bir olayda, Doğu Kudüs sakini, Fransız Tepesi yakınlarındaki Sderot Hayim Barlev'deki iki seyirciye saldırdıktan sonra akşamın erken saatlerinde tutuklandı.
Cumartesi akşamı Kudüs'te devam eden ayaklanma bölgelerini gezerken, polis Komiseri Kobi Shabtai gazetecilere verdiği demeçte, İsrail polisinin şehir genelinde devam eden ayaklanmaların kontrolünü ele geçirmek için farklı taktikler yürüttüğünü söyledi.
O, "her yerde olamayız ... şiddetin devam etmesine de izin vermeyeceğiz" dedi ve yüzlerce memurun şehrin düzinelerce bölgesine gönderilmesini emretti."
Cuma günü, Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği son günlerde Kudüs'teki çatışmalarla ilgili endişelerini dile getirdi.
"Tüm sorumlu kişilerden kışkırtmaya bir son verilmesini ve olayların teşvik edilmemesini umuyoruz, Kudüs'te herkesin güvenliği ve onuru için sakin bir durum ve barışın sağlanmasını istiyoruz."
AB Dışişleri sözcüsü Peter Stano, "AB olaylardan derinden endişe duyuyor...Kudüs'te şiddetli çatışmalar bizi korkutuyor. Bu son olaylar, Kudüs'te ve geçen hafta başlarında Yafa'da birkaç gece gerginlik ve şiddet olayları takip ediyor."
İki genç Arap, geçen hafta Yafa'daki Shirat Moshe Yeshiva'dan Haham Eliahu Mali ve Moshe Shandovitz'e saldırdı.
Stano, "AB, gerginliklerin sakinleştirilmesi ve derhal azaltılması ve kısıtlama ve sorumluluğun herkes tarafından, özellikle de bu hassas zamanda toplum liderleri ve yetkililer tarafından gösterilmesi çağrısında bulunuyor. Tahrik ve şiddet herkes tarafından reddedilmelidir, " dedi
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi sadece Siyonist/Yahudilerin Araplara yönelik şiddetine karşı konuştu ve Araplar tarafından Yahudilere yönelik şiddetin işgalci rejim İsrail'in suçu olduğunu ima etti.
Safadi, "işgal altındaki Kudüs'teki Filistinlilere yönelik ırkçı saldırıları şiddetle kınıyoruz ve Kudüslüleri korumak için hızlı uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz" dedi.
"Uluslararası hukuka göre işgalci güç olarak, İsrail bu saldırıları durdurmaktan ve bunu yapmamanın da tehlikeli sonuçlarından sorumludur."
/The Jarusalem Post-İsrailpost
/İsrailpost için tercüme ve edit Abdullah Yiğit tarafından yapılmıştır.