İşgal rejimi İsrail İstihbarat Bakanı Eli Kohan, Siyonist yönetimin halk meclisinde, Azerbaycan diaspora örgütü, 'İsrail'deki Azerbaycan Evi' temsilcileriyle bir araya geldi.
Siyonist Bakan görüşmede, Azerbaycan diasporası temsilcilerine, 'Azerbaycan bizim önemli jeopolitik ve jeostratejik ortağımızdır' açıklamasında bulundu.
İsrail rejiminin yurtdışında yaptığı suikast ve katliamlarla ünlü istihbarat kurumu Mossad'dan sorumlu olan bakan, kendi yönetimlerindeki Filistin'i yıllardır işgal altında tutmalarına karşın, Azerbaycan topraklarındaki Ermenistan işgaline karşı çıktıklarını iddia etti. Siyonist rejimin bakanı, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü desteklediklerini ve buna saygı duyduklarını açıkladı.
Azerbaycan halkının Müslüman bir halk olduğuna vurgu yaparak, işgal rejim İsrail'e meşruiyet kazandırmaya çalışan Kohen, 'Azerbaycan ile İsrail arasındaki başarılı diplomatik ilişkiler, Yahudi devleti ile Müslüman nüfusun yakın olduğunu kanıtlamıştır' iddiasında bulundu.
Azerbaycan ile her zaman omuz omuza durduklarını söyleyen Siyonist Bakan, 'Avrasya'da hiçbir ülke İsrail'le Azerbaycan kadar yakın ve samimi ilişkilere sahip değil' ifadesini kullanadı.
Azerbaycan ve İsrail, 1992 tarihinde başlayan ve bugüne gelen yakın ilişkilere sahip. İsrail, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk devletlerden biri olmakla birlikte, 1993 Şubat’ında Bakü’de büyükelçilik açmıştır.
İşgal altındaki Karabağ nedeniyle Ermenistan ile çatışan Azerbaycan'a İsrail rejiminin modern silah ve İHA desteğinde bulunduğu biliniyor. İsrail'in ihtiyacı olan petrolün büyük bir kısmını da Müslüman ve halkının büyük çoğunluğu Şii olan Azerbaycan sağlarken iki rejim arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolar olduğu iddia ediliyor.
Azerbaycan'dan işgal altındaki Filistin'e göç ederek burada yaşayan birçok Yahudi kökenli Azerbaycan vatandaşı var ve bunların kurduğu STK’lar (AZİZ, Hayfa-Bakü Dostluk Derneği, EAJC, FJC ...) ve bu kurumların faaliyetleri, medyayı etkin şekilde kullanımlarını da eklersek hem İsrail hem de dünya Yahudileri ile bağlantı kurulmasının yolunu açmıştır. Bu şekilde Azerbaycan ve İsrail'deki Yahudilerin lobi güçleri daha da artmıştır.
İşgalci İsrail ve Azerbaycan arasında yıllık en az 2 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi bulunuyor. Ki bu Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dış ticaret hacminin iki katı. Bunun dışında birçok askeri ve stratejik ortaklıklar da mevcut, askeri ilişkiler ve silah ticaretini de katarsak yıllık yaklaşık 5 milyar dolarlık bir ticari ilişkiden bahsediliyor.
Bakü-Tel Aviv aynı zamanda büyük bir askeri işbirliği içindeler. İsrail rejimi Azerbaycan’a ileri teknoloji silah satışı yapıp Azerbaycan ordusunu da eğitiyor. Ayrıca İsrail insansız hava aracı olan Heron’u Azerbaycan’da da üretmeye hazırlanıyor.
2009 yılında İsrail savunma şirketi Elbit Systems Azerbaycan’da temsilcilik açtı ve Azerbaycan Savunma Sanayi Bakanlığı İHA üretimine başladı. 2012 yılına gelindiğinde ise Azerbaycan işgalci İsrail rejiminden 1,6 milyar dolarlık İHA ve hava savunma sistemleri satın aldı.
2017 yılında iki rejimin askeri yetkilileri “AZAD Systems” adında bir insansız hava aracının ortak üretimi konusunda da protokol imzaladılar. Ocak 2019’da İsrail’in Azerbaycan’a tedarik etmesiyle, Azerbaycan Sky Striker’ın (kamikaze drone) ilk yabancı alıcısı oldu.
İsrail rejiminin suikast ve terörden sorumlu kurumu olan Mossad, Azerbaycan’da çeşitli projelerde görev alıyor. Azerbaycan istihbaratçılarına eğitim vererek bu konudaki tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşıyor. Stratejik konumların, mekanların ve etkinliklerin güvenliğinde Mossad'ın yer aldığı ve İsrail'e ait İHA'ların Siyonist rejim ile savaş halindeki İran'ı gözetlemek ve istihbarat toplamak için kullanıldığı da iddia ediliyor.
Özellikle Dağlık Karabağ meselesiyle de yakından ilgilenen Azerbaycan Yahudileri, bu şekilde milliyetçi bir halk olan Azerbaycan Türklerinin sempatisini kazanmıştır. Yahudi lobisinin sağladığı maddi destekle Azerbaycan televizyonları ve gazetelerinde Siyonist İsrailli gazeteciler ve siyasi uzmanlar konuk olarak çıkarılmaktadır. Bu kişiler uluslararası ilişkilerde yaşanan gelişmeleri İsrail rejimi menfaatlerine uygun bir şekilde analiz ederek yorumluyorlar. Öyle ki, Azerbaycan’daki İsrail rejimi medya gücü, etkinliğini genişleterek Türk, Rus veya İran siyasetine yakın medyanın bile önüne geçmiştir.